Müziğin Gücüyle Halkın Sesi

Merhaba, ben Davut Güloğlu. 30 yıla yaklaşan sanat hayatım boyunca müziği sadece bir eğlence aracı olarak görmedim; onu halkımla aramızda bir gönül köprüsü olarak benimsedim. Şarkılarımda memleketimin kültürel değerlerini taşıyarak, halkımın duygularına tercüman olmayı her zaman önceliğim yaptım. İnandığım bir gerçek var ki, sanat halkın duygularına tercüman olduğu sürece asla yok olmaz. Bu nedenle müziğimle bazen neşeye, bazen hüzne ortak olup toplumun sesi olmaya gayret ediyorum.

Sanatın insanları birleştirici ve iyileştirici büyük bir gücü olduğuna inanıyorum. 1999’da yaşadığımız büyük deprem sonrasında “Nurcanım” şarkımla ülkemize bir nebze olsun neşe getirebildiysek ne mutlu bana. Bugün de son birkaç yıldır süren ekonomik zorluklar karşısında “Hayat Devam Ediyor” adlı eserimle yine halkımıza moral vermeyi hedefledim. Müzik, acıyı da sevinci de paylaşmanın en samimi yolu; doğru notalar yüreklere dokunduğunda yaralarımızı birlikte sarabiliyoruz. Ben her zaman sanatın insanları ortak duygularda buluşturma gücüne dikkat çektim. Bu inançla, müziğimi sınırlar ötesine de taşıyarak kültürler arasında dostluk köprüleri kurmaya çalışıyorum. Özbekistan’dan Yunanistan’a uzanan projelerimde, kemençemizin tınısıyla barış ve kardeşlik mesajları vermek benim için gurur kaynağı.

Karadeniz’in evladı olarak, etnik pop adını verdiğim tarzımla Karadeniz müziğini dünya sound’larıyla harmanlıyorum. Müziğimin altyapısına kemençe gibi öz enstrümanlarımızı ekleyerek, hem kendi kültürümü yaşatıyor hem de dünyaya tanıtıyorum. Hatta kariyerimin başlarında Michael Jackson’ın altyapılarının üzerine kemençe çaldırarak işe koyulmuştum. Bugün “Katula Katula”, “Nurcanım” gibi eserlerimin Manhattan sokaklarından Almanya’ya, Yunanistan’a kadar farklı coğrafyalarda çalındığını duymak, kültürümüzün gücünü tüm dünyaya gösteriyor. Ne yazık ki yıllarca arabesk müzikten Karadeniz ezgilerine kadar pek çok değerin hor görüldüğünü de gördük. Oysa halkın kalbine dokunan hiçbir müzik yok edilemez. Ben de bir halk ozanı olarak şarkılarımla halkın değerlerini savunuyor, bu değerlerin hem bizde hem dünyada hak ettiği değeri bulması için çalışıyorum.

Sanat hayatım boyunca “halktan biri” olmayı hep gururla taşıdım. Çünkü ben de halkım – içinden geldiğim Rize’nin, Türkiye’nin bir evladıyım. Kendimi asla kimseden üstün görmedim; her zaman insanların arasında, onlarla omuz omuza oldum. Popüler kültürün getirdiği sahte parıltıdan özellikle uzak durdum, zira orada bir yozlaşma olduğunu düşünüyorum. Bugün halen 13 kardeşimin arasındaki Davut ne ise sahnedeki Davut Güloğlu da odur. Toplumumdan kopmadan, özümü unutmadan üretiyor ve halkımla birlikte yol alıyorum.

Sanatçı, sadece eserleriyle değil yaşam tarzı ve duruşuyla da topluma örnek olmalıdır. Usta isim Ferdi Tayfur veya Müslüm Gürses gibi değerlerimizin hem sanatlarıyla hem ahlak ve maneviyatlarıyla halkın gönlünde taht kurduğunu hepimiz biliyoruz. Onlar bize, sanatın toplumsal sorumlulukla bir araya geldiğinde kalıcı bir etki bıraktığını gösterdi. Ben de kendi hayatımda ahlaki değerlere bağlı kalmaya, genç nesillere iyi bir rol model olmaya özen gösteriyorum. Çünkü eğer sanatçı toplumundan kopuk yaşar, örnek olma vasfını yitirirse, sanatın topluma etkisi de zayıflar.

Genç kardeşlerime her fırsatta şunu söylüyorum: Sanatta da hayatta da önce ahlak ve maneviyat gelir. Kendi kültürünü, öz değerlerini bilen ve bunlara sahip çıkan bir gençlik, müzikte de her alanda da başarılı olacaktır. Gerçek sanatçı sadece alkışa değil, toplumuna karşı sorumluluğa da talip olandır. Ben 30 yıldır sanatımı icra ederken topluma hizmet etmeyi en büyük önceliğim gördüm; müziğimle insanlara dokunabildiysem ne mutlu bana. Bundan sonraki hedefim de aynı çizgide ilerleyerek, genç nesillere sanat ve ahlak bakımından zengin bir miras bırakabilmektir.

Unutmayalım, vefa duygusunu göstermek için bugünü beklemek gerekir, yarını değil. Değerlerimize ve birbirimize sahip çıkarsak, sanat da toplum da daha güzel yarınlara kavuşacaktır. Ben de bir sanatçı olarak, halkımın sesi olmaya, şarkılarımla gönüllere dokunmaya ve iyiliği çoğaltmaya aynı aşkla devam edeceğim. Çünkü hayat devam ediyor ve bizler, şarkılarımızda yaşattığımız umutla geleceğe yürüyoruz.